Sevgili ebeveynler ve çocuklarla ilgilenen kişiler,
"Ne korkuyorsun?!" "Gerçek bir adam korkmaz." "Artık büyüdün, korkmayı bırak..."
Bu cümleleri kaç kez duyduk? Nesilden nesile aktarılır gibi, etkiliymiş gibi görünen bu tür ifadeler, korkuyu çoğu zaman dışlanmış, küçümsenmiş ve reddedilmiş bir duygu olarak gösterir. Korku gösteren biri, toplumda "zayıf" olarak algılanır. Bu toplumsal tepki, başkalarındaki korkuyu görmenin, bizim kendi varoluşsal korkularımızı hatırlatmasından kaynaklanabilir. Ancak bu tür ifadeler problemi çözmez, aksine çocukları duygularını bastırmaya teşvik eder ve stres ile yalnızlık hissini arttırır. Korkuları nedeniyle alay edilen bir çocuk, yalnız ve anlaşılmamış hissedebilir ve kendine dair olumsuz düşünceler geliştirebilir: "Farklıyım", "Zayıfım", "Yetersizim".
Korku ve Anksiyete: Aralarındaki Fark Nedir?
Korku ve anksiyete terimleri genellikle birbirinin yerine kullanılır, ancak aslında farklı anlamlara sahiptirler.
- Korku: Gerçek ve mevcut bir tehlikeye karşı duyulan duygusal bir tepki olup, her zaman belirli bir nesneye sahiptir.
- Anksiyete: Genellikle belirsiz ya da tanımlanamayan bir gelecekteki tehlike hakkında duyulan kaygıdır.
Çocuklarda En Yaygın Korkular
Çocuklardaki korkular, yaş ve gelişim dönemine göre değişir:
- 6 ay → Yüksek seslerden korkma
- 1 yaş → Yabancılardan korkma
- 4 yaş → Canavarlardan korkma
- 9 yaş → Hırsızlardan korkma
- 12 yaş → Ergenlikle birlikte değişimlerden korkma
Zannedildiğinin aksine, korku normal ve faydalı bir duygudur. Neşe, üzüntü ve şaşkınlık gibi korku da çocuk gelişiminde önemli bir rol oynar. Korku sayesinde çocuklar, tehlikelerden nasıl korunacaklarını öğrenir, çevreye uyum sağlarlar ve zorluklarla başa çıkma stratejileri geliştirirler.
Çocuklarda Korkuların Nedenleri
Çocuklardaki korkuların çeşitli kaynakları olabilir:
- Bilgi eksiklikleri → Çocuklar dünyayı keşfetmeye ihtiyaç duyarlar ve genellikle eksik bilgilerini yanlış varsayımlarla doldururlar.
- Olumsuz deneyimler → Travmalar, kazalar, ayrılıklar veya stresli durumlar kalıcı korkular oluşturabilir.
- Yanlış bağlantılar → Bir çocuk bir kattan korkmuşsa, tüm katlardan korkmaya başlayabilir.
- Öğrenilen korkular → Çocuklar, ebeveynlerinin duygusal hallerini dikkatlice gözlemler. Örneğin, bir ebeveyn suya korkuyorsa, çocuk bu korkuyu doğrudan deneyimlemeden de aynı korkuyu geliştirebilir.
- Varoluşsal korkular → Çocuk büyüdükçe ölüm ve varlık üzerine düşünmeye başlar ve bu da kaygı ve korku duygularına yol açabilir.
- Aşırı hayal gücü → Hayal gücü bazen çocukların korkutucu canavarlar ve varlıklar yaratmalarına neden olabilir.
- Simbolik korkular → Bazen "garip" görünen bir korku (örneğin canavarlardan korkma), daha derin bir sorunu, örneğin bir kardeşin doğumu veya aile içindeki bir değişikliği temsil edebilir.
Ne Zaman Endişelenmeli?
Eğer bir korku, çocuğun günlük yaşamını aşırı derecede etkilemeye başlar, sürekli kaçınma davranışına yol açar ve ciddi rahatsızlık oluşturuyorsa, profesyonel bir destek alınması gerekebilir. Birçok ebeveyn, çocuklarının korkularının hemen geçmesini ister; ancak korku, derin bir ihtiyacı işaret eden bir semptomdur. Korkuyu hemen ortadan kaldırmaya çalışmak yerine, bunun ardındaki nedeni anlamak ve çocuğa nasıl yardımcı olabileceğimizi bulmak önemlidir.
Ebeveynler, Çocuklarına Nasıl Yardımcı Olabilir?
- Yargılamadan dinlemek → "Suyun seni korkutuyor gibi görünüyor. Bu senin için rahatsız edici bir duygu. Birlikte bunun üstesinden gelmek için bir yol bulabilir miyiz?"
- Çocuğun duygularını ifade etmesine izin vermek → Ağlamak ya da gülmek, gerilimi atmaya yardımcı olabilir.
- Korkunun kaynağını anlamak → Korkunun ne zaman başladığını analiz etmek, tetikleyici olayları (örneğin yeni bir kardeş, taşınma, okul değişikliği) ortaya çıkarabilir.
- Korkuları küçümsememek ve alaya almamak → Çocuk, anlaşıldığını ve desteklendiğini hissetmelidir.
- Uygun açıklamalar yapmak → Bilinmeyenle ilgili korkular, net ve bilimsel bilgilerle azalabilir.
- Çocuğu korkusunu konuşmaya teşvik etmek → Korkuyu çizmek, yazmak veya anlatmak, onu işlemeye yardımcı olabilir.
- Çocuğu korkuya, aşamalı ve güvenli bir şekilde maruz bırakmak → Korkulara yavaş yavaş ve güvenli bir şekilde yaklaşmak, travma yaşatmadan üstesinden gelmelerine yardımcı olabilir.
Her çocuk eşsizdir ve her ailenin kendi kültürü ve eğitim tarzı vardır. Bu tavsiyeleri, kendi aile koşullarınıza göre uyarlamak önemlidir. Çocuğun korkuları devam ederse ve günlük yaşamını etkilemeye başlarsa, psikolojik destek etkili bir çözüm olabilir.
👉 Konuyu daha detaylı öğrenmek ister misiniz? Kişisel bir danışmanlık için bizimle iletişime geçebilirsiniz!